-
1 keyfini çıkarmak
to get a kick out of, to enjoy -
2 keyif
настрое́ние (с)* * *выпад. -yfi1) самочу́вствие; здоро́вьеkeyif sormak — спра́шивать о здоро́вье; осведомля́ться о самочу́вствии
keyfiniz nasıl? — как вы пожива́ете?; как ва́ше самочу́вствие?
2) настрое́ние, расположе́ние ду́хаkeyfi bilmek — поступа́ть по настрое́нию
gelmeyecekmiş, keyfi bilir! — он ка́жется не придёт, ему́ видне́е!
keyfi bozulmak — а) заболе́ть, почу́вствовать себя́ пло́хо; б) испо́ртиться ( о настроении)
keyfini kaçırmak / bozmak — огорчи́ть, испо́ртить настрое́ние
keyfi kaçmak — испо́ртиться ( о настроении)
keyfi yerinde değil — он не в ду́хе
3) весёлое настрое́ние; блаже́нство, наслажде́ниеkeyfine bak! — весели́сь!
keyfine bakmak — жить в своё удово́льствие, ве́село проводи́ть вре́мя
keyif çatmak — весели́ться, наслажда́ться
keyfini çıkarmak — всласть наслажда́ться
keyfi gelmek — весели́ться; быть в хоро́шем расположе́нии ду́ха
keyif sürmek — кейфова́ть, наслажда́ться, блаже́нствовать
keyif vermek — а) создава́ть настрое́ние; б) опьяня́ть
4) [лёгкое] опьяне́ниеçakır keyif — подвы́пивший, хмельно́й, пья́ненький
5) жела́ние; при́хоть, капри́зkeyfince — по [своему́] жела́нию / капри́зу
keyfine gitmek — поступа́ть по со́бственному жела́нию
keyfini yapmak — осуществля́ть свои́ жела́ния
keyfi oluncaya kadar — пока́ есть жела́ние (что-л. сделать)
••- keyif benim köy Mehmet ağanın -
3 genießen
-
4 Freude
Freude ['frɔıdə] f\Freude an etw haben bir şeyin keyfini çıkarmak, bir şeyden haz almak;jdm eine \Freude bereiten/machen birini sevindirmek [o zevk vermek];vor \Freude an die Decke springen ( fam) sevinçten uçmak;jdm die \Freude verderben birinin keyfini bozmak [o kaçırmak];aus Spaß an der \Freude ( fam) sırf sevinçten, sırf zevk için;es wird mir eine \Freude sein, Sie zu begleiten size memnuniyetle eşlik ederim -
5 Zug
der \Zug nach Ankara Ankara'ya giden tren;mit dem \Zug fahren trenle gitmek;der \Zug ist abgefahren ( fam) iş işten geçtiim \Zuge der neuen Entwicklung yeni gelişme çerçevesinde3) (Geleit\Zug) alay, kortej; (Um\Zug) geçit resmi; ( von Fahrzeugen) katar, kafile; (Fest\Zug) alay; (Kreuz\Zug) seferin einem \Zug ( ohne Unterbrechung) bir yudumda;das Glas in einem \Zug austrinken bardağı bir yudumda bitirmek;etw in vollen Zügen genießen bir şeyin doya doya tadını çıkarmak, bir şeyin keyfini çıkarmak;in den letzten Zügen liegen ( fam) son nefesinde olmak5) ( bei Brettspielen) hamle;einen \Zug machen bir hamle yapmak;du bist am \Zug hamle sırası sende6) ( beim Schwimmen) kulaç7) (Gesichts\Zug, Schrift\Zug) hat; (Charakter\Zug) karakteristik;etw in groben Zügen umreißen bir şeye kaba hatlarıyla değinmek10) (Auf\Zug, Last\Zug) asansör11) ( im Gewehrlauf) yivder Trainer hat \Zug in die Mannschaft gebracht antrenör takıma çeki düzen verdi1) (Luft\Zug) hava akımı, kurander, cereyan;im \Zug sitzen kuranderde [o cereyanda] kalmak2) ( im Ofen) çekiş -
6 enjoy
v. hoşlanmak, hoşuna gitmek, beğenmek, haz almak, tadını çıkarmak, tadına varmak, zevk almak, sevmek, yararlanmak, sahip olmak* * *zevk al* * *[in'‹oi]1) (to find pleasure in: He enjoyed the meal.) hoşlanmak, zevk almak2) (to experience; to be in the habit of having (especially a benefit): he enjoyed good health all his life.) keyfini sürmek, mutluluğunu duymak•- enjoyment
- enjoy oneself
См. также в других словарях:
keyfini çıkarmak — (bir şeyin) bir şeyden iyice tat almak ... pazarın keyfini çıkarmak için saat ona doğru villanın ucu deniz kıyısına varan bahçesine çıktı. S. Kocagöz … Çağatay Osmanlı Sözlük
keyif — is., yfi, Ar. keyf 1) Vücut esenliği, sağlık Keyfiniz nasıl? 2) Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Rahat, huzur, afiyet 4) İstek, heves, zevk Ağır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâm almak — (bir şeyden) umduğunu ve istediğini elde etmek, dilediği biçimde zevk almak, keyfini çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük